Ark, elektriksel bir sistemde toprak veya bir başka faz ile düşük empedanslı bağlantıdan kaynaklanan bir elektrik patlamasıdır. Ark patlamalarında yüksek sıcaklıklar o noktayı çevreleyen havanın hızlı bir
şekilde ısınmasına ve yüksek hava basıncının oluşmasına neden olur.
Ark patlamaları ateşin, ışığın ve basınç dalgalarının kontrolsüz bir şekilde serbest kalmasıyla ortaya çıkar. Bir ark patlaması herhangi bir ikaz zamanına olanak tanımaksızın aniden gerçekleşir. Bu anlık olay meydana geldiği
elemanın üzerinde tahribatlar oluşmasına ve hatta olay sırasında ark yayılım sınırları içerisinde bulunan insanların ciddi bir şekilde yaralanmasına ve hatta ölümüne bile sebep olabilmektedir. Bir elektrik arkı tarafından salınan
enerji sistem voltajının, o bölgedeki mevcut arıza akımının ve ark süresinin bir fonksiyonudur.
Birbirine yakın birkaç iletken arasındaki potansiyel farklılıklar ve çeşitli nedenlerden dolayı iletkenler arasında havayı iyonize eden düşük dirençli bir yol oluşur ve bu yol üzerinde önemli arıza akımları
meydana gelir.
Oluşan bu arıza akımları, ark flaşlarının oluşmasına neden olmaktadır. Ark oluşmasına neden olan en yaygın ihmaller sistemlerde uygun olmayan aletlerin, uygun olmayan elektrik ekipmanlarının kullanılması, elektrik cihazındaki
riskli bölgelerde oluşan korozyonlara dikkat edilmemesi, uygun olmayan çalışma teknikleri, elektrik güvenlik eğitiminin eksikliği ve bakım aksaklığı olarak sıralanabilir.
20.000 ºC veya 35.000 ºF'ye (güneşin yüzey sıcaklığının dört katı) varan sıcaklıklar meydana geldiğinden, ark yakınında olmaları durumunda çalışan için ölümcül yanıklar meydana gelebilir. Bunlar 3 metreye
kadar uzakta olabilir.
Normal cilt sıcaklığı 32,5 °C'dir.
Cilt, 44°C'de yanmaya başlar.
Cilt, 72°C'de anında yanar.
Yanık Yaralanmaları
• 1. derece yanık: Derinin dış tabakası. Yanıklar. Kabarcıklar görünmüyor.
• 2. derece yanık: Derinin orta tabakası. Kabarcıklar belirir. Cilt kendini yenileyebilir.
• 3. derece yanık: Derinin derin tabakası. Gri cilt. karbonizasyon. Cilt yenilenmez. Yanığın derinliği, şiddetinin bir ölçüsüdür.
Her iş sağlığı ve güvenliği gerektiren çalışma ortamında olduğu gibi Ark patlamasının önlenmesinde de alınması gereken önlemler sırasıyla kaynakta, ortamda ve kişiye yönelik olmak üzere 3 aşamada değerlendirilmelidir.
1) Tehlike kaynağına yönelik koruma uygulamalarına örnek olarak EKED(LOTO) sistemleri gibi ekipman koruyucu sistemler verilebilir. Bu gibi sistemler yardımıyla tüm risk taşıyan noktalar kontrol altına alınmalıdır. Ekipmanların
taşıdığı ark patlama enerji seviyesi, çalışma mesafesi ve ark patlama sınırları, ekipmandan doğru uzaklıktaki bir mesafede açıkça görülecek şekilde belirtilmelidir. Ayrıca risklerin kaynağında önlenmesi için tesis edilen
sistemlerin düzenli bakımlarının yapılması yüksek önem taşımaktadır.
2) Ortama yönelik koruma uygulamalarında ekipmanın bulunduğu ortamın genel aspirasyonunun iyi durumda olması çalışan sağlığı açısından önemlidir. Bununla beraber ekipmanların yalıtımının doğru yapılmış olması, etrafından izole
edilmiş olması gereklidir.
3) Kişiye yönelik koruma uygulamaları Ark patlaması riskinde hayati önem taşımaktadır. Ark patlaması olayları incelendiğinde kazaların büyük çoğunluğu çalışan hatalarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle öncelikli olarak işe uygun
personel seçimi, eğitimi ve denetimi olmazsa olmazlar arasındadır. Bunu kişisel koruyucu donanımlar, periyodik sağlık muayeneleri ve benzeri prosedürler takip etmektedir.
Islak şarj malzemeleri tüm dökümhanelerde ciddi bir güvenlik tehlikesi oluşturur. Su, nem veya sıvı içeren herhangi bir malzeme, erimiş metalle temas ettiğinde anında buhara dönüşür - orijinal hacminin 1.600
katına genişler ve şiddetli bir patlamaya neden olur. Bu uyarı olmadan gerçekleşir ve erimiş metali ve muhtemelen yüksek sıcaklıktaki katıları fırından dışarı atar, çalışanları, fırının kendisini ve yakındaki tesis ve ekipmanı
riske atar.
Her ne kadar tesadüfi bir risk olsa da, büyük erimiş metal sıçramalarına karşı koruyucu kıyafet giyinmek şarttır. Bu risk, koruyucu giysi yapımında kullanılacak doğru kumaş tipini seçmenin en önemli olduğu risktir. Kumaş, erimiş
alüminyum sıçramalarını uzaklaştırabilmeli ve giysiye yapışmasına izin vermemeli, ısı transferini en aza indirgemeli ve yanıkları önleyebilmelidir.
Alüminyumun sahip olduğu 780 °C ergime sıcaklığı, çeliğin 1.400 °C'lik ergime sıcaklığından çok daha düşük olduğundan, alüminyum sıçramalarının soğuması ve buna bağlı olarak giysiye yapışması çok daha kolaydır. Bu nedenle, eriyik
metal sıçramasına karşı en yüksek dayanımı ararken Demir-Çelik sanayinde kullanılacak ürünler için dahi alüminyum eriyiğine karşı dayanımı en yüksek olan (D3) kumaşlar tercih edilmelidir.
Piyasadaki çoğu eriyiğe dayanıklı kumaş, erimiş alüminyum sıçramalarına iyi tepki vermeyen bir elyaf kombinasyonu kullanır (apreli pamuk, polyester, Para-Aramidler, harmanlamalı modakrilik). FR viskoz ve yün (işlenmemiş), erimiş
alüminyum için en iyi kaydırıcı özelliklere sahip liflerdir.